intertwined

uykunun huzursuz perdelerinde
başım sağa doğru yatarken
kapım çalındı.
bir misafirdi davetsiz gelen
davetsiz olduğu kadar
tanrısızdı.
kapattığım kapılarımı kırdı,
ardından
nara attı arsız adam,
o adam ki
sınırlarımın açık ihlali
öfkeyi salık verdi,
dudaklarım küfürden
nefesim kükürtten geçilmez oldu.
bunun üzerine
sinirlerimin hünkarı
ne buyursa beğenirsiniz;
kan, kan ve kan.

nefreti nakşetti gözlerime
güzelliklere nazar değdi
boncuk olup dağıldılar
gönülden ırak sokaklara
ayak altında ezildiler.
kırılgan cesetlerinde
maşukanın aksini gördüm
kırgındı gözleri gözlerime
anladım onu, ama konuşamadım
merhaba diyemedim, Allah'ım,
sinemi ferahlatamadım.

benim bildiğim
saçımı sardı başıma
tel tel, saçak saçak
salındı aşağı
saçım kapadı gözlerimi
kulağıma fısıldadı ezanı,
insanın evveli ve ahiri,
boynuma uzandı
yabancı bir elin parmaklarıydı
beka adına, beni kuyularda boğdu.